DİĞER
“Germano’ya göre kurmaca olmayan neredeyse bütün metinlerin (örneğin bu kitap değerlendirme yazısının bile) amacı 'dünya ile ilgili bir iddiada bulunmak' (yani gözden geçirme sürecinin, çağımızda ve özellikle Türkiye’de ne kadar çok ihmal edildiği).”
Esin Hamamcı, Yıldızların Altında-Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Eğlence Yaşamı kitabı üzerinden Gökhan Akçura ile toplumun son iki yüzyılda geçirdiği eğlence tarzlarındaki değişiklikleri konuşuyor.
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Edebiyatımızın ve sinemamızın daha fazla yüzleşmeye, sloganlaşmadan maske çıkartmaya, çıplaklaşmaya, erkek egemen toplumun baskıcı, sansürcü yapısına meydan okumasına ve mevcut çürümeyle bu yapı arasındaki paralelliği ortaya koymasına şiddetle ihtiyaç vardır; algı kapılarının artık açılması gerekir.”
“Bu bir sinema kitabı ve yazarları oluştururken bir cast yönetmeni gibi düşündüm kendimi. Amacım bütün filmin etrafını sarmaktı. Anlatılmayan, atlanan şey kalmasın istedim. Bir boşluğa tahammülü yok bu filmin. Bence şahane bir kadro çıktı ortaya.”
“Mitoloji ve siyaseti kişisel tarihin mahremiyle harmanlayarak resmî anlatıların sahte tekelini parçalayan, insanın en saklı hakikatini çırılçıplak ortaya koyan Gece Göğünde Çıkış Yaraları, kendimizi çıkışsız ve yaralı hissettiğimiz bütün zamanları çağırıyor.”
“Her Şeyi Gören Adam’ın tam da sevdiğim gibi hiçbir yerlere sığmayan tuhaf karakterleri var. Jennifer’in 'mutfakta daima bir kâse suda bir çeşit deniz yosunu demleyen bir vegan' olan arkadaşı Claudia ve Walter’ın şeftalilerden ve jaguarlardan korkan kız kardeşi, Luna özellikle. Unutulmaz bir şekilde yazılmış; komik biri ama yaptıklarına iki büklüm gülerken birden ağlama hissi uyandırıyor insanda."
“Gospodinov’un 'iki Bulgaristan vardı ve ikisi de bana ait değildi' tespiti sanıyorum bizler için de anlamlı. Akli dengesini muhafaza etmeye çalışan, milli eğitim sisteminin pompaladığı resmî anlayışlara karşı mesafeli duran ve toplumsal hafıza üzerinde yapılan manipülasyonlara karşı kendini korumak isteyenler için geçerli bir tespit bu. Evet, küçük bir azınlık için maalesef iki Türkiye var ve ikisi de bize ait değil.”
"Saklı bir bahçe gibi bu roman dizisi, bir kez dalabilirseniz içine her duyuya hitap edebilecek güzelliklerle dolu: görsel ve işitsel olmakla kalmayıp damağa, buruna ve tabii tensel olana da hitap eden anlatılar bunlar. Aslında bir anlamda son derece eğlendirici olması da cabası."
"Vermeer’in Delft Manzarası, Proust’a göre dünyanın en güzel resmidir. Hayranlık duyduğu ressam hakkında romanında sadece Swann’a Vermeer incelemesi yazdırmakla yetinmez. Ressamı ebedi kılarak, Bergotte’yi bu resmin önünde öldürmeyi seçer. Proust’la birlikte Vermeer’in şaheserine bakanlar önce bu güzelliğin içinde kaybolur, sonra o sarı duvara tutunurlar."
"Aslında neo-liberal ekonomi tam bir öznellik ekonomisidir ama öznellik burada makinenin tam bir parçası olmak anlamındadır, artık özne-nesne, insan-makine, canlı-cansız ayrımının kalmadığı, makine için var olan bir öznelliktir."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.